İstanbul Boğaz Turu ! ( 10.Ayımız Kutlu Olsun Aşkım )

Bugün günlerden 15 Nisan 2012 Pazar, 10.cu ayımızı "İstanbul'da Boğaz Turu" ile kutlamak istedim ve bi heyecanla telefona sarıldım.. Ok yanıtı gecikmedi haliyle..  15.04.2012 resmi olarak 10. ayımız.. Fakat tam 1 yıldır seninleyim ve bundan çok memnun ve mutluyum canım sevgilim.. İyi ki varsın, iyi ki seninleyim.. Allahım benden alsın, ömrüne katsın. Bu garip canımdan daha da cansın ! Bende sonradan değil doğuştan varsın ! :) O güzel mesajıyla uyandım bugün.. Bu sene ki ilk turumuzu yapmaya ve Üsküdar'da buluşmaya karar verdik. Erken gelip boğaz turunun saat kaçta olduğunu öğrendim. 15.25 kalkış saati. Eminönü-Beşiktaş iskelesi önünde kocaman bir sarılmadan sonra banka işlemlerimizi hallettik. Hatun maşallah bütün bankalara ödeme yaptı "Uçan kuşa borcun var aşkım hayırdır ?" tepkisi aşkımı da pek şaşırtmışa benzemiyordu. Vapurun kalkmasına 30 dakika var. Küçük bi dondurma tartışmasının ardından reklama girer mi bilmiyorum ama ünlü fast food zincirinden Bkool aldık. Ben drajeli Yağmur Hanım ise çikolatalı sever.. ( İşin gücü çikolata, sütlü kahve ahh aşkm ahh )   Hatıra olsun diye aşağıdaki, yukarıdaki ve sağdaki fotografları çekip eğlendik :) "Yaa sen çekemiyorsun aşkım ya","Anlamıyorsun sen fotograf çekmekten! Hıh!" Evet anlamıyorum aşkım en yukarıda olduğu gibi :) Vapurun olduğu iskeleye doğru yola çıktık ve bankta oturup dondurmalarımızı yiyip tatlı bir muhabbete dalmışken : " Abi be bi dondurma alda yiyim be abi nolurrrrrrrrrrrr" Sakin bir ses tonu ile ; "  

Gel istersen bu dondurmamı veriyim sana hemde bonibonlu bak! " Cevap: " Yok abi ben başka istiyorum " , "Yok kusura bakma o zaman paşa gönlün bilir abisi" O esnada başka bir çocuk geldi ve yine dondurma talebinde bulundu. Haydaaa sayıyla mı veriyorlar lan sizi bana :) Neyse ki diğer çocuk gibi bu teklifimi kabul etti dondurmaları aldı ve gitti. Dondurmanın üzerine birer sigara yakmıştık ki saatin geldiğini farkettik. Sigaralarımızı yarıda söndürüp hemen biletlerimizi aldık. Bilet fiyatları o kadar da pahalı değil. Kişi başı 10 TL.. Ortalama 1 saat sürüyor ido'nun turları.. İkinci boğaz köprüsünden karşıya geçiş yapıp tekrar Üsküdar'a geri dönüyor. Evet bekleme salonunda biraz bekledikten sonra vapurumuz geldi ve yolculuğumuz başlamış oldu...

Turumuz başlıyor ve ilk fotoğraf ile karşınızdayız :)

Vapur hareket eder etmez flaşlar patlamaya başlıyor deklanşör'e basmadan duramıyorum :) 

Üsküdar paşa limanındaki özel bir firmaya ait binanın yapısı dikkat çekiyor...

Paşalimanı'ndan Beylerbeyine giderken ahşap evlerin tarihi dokusu makinama yakalanıyor :)

Araya beni sıkıştırmadan olmaz :)

Mont ağzıma girmiş :D Hava o kadar esiyordu ki çarpılmak yerine montlarımızı yanımıza almak zorunda olduğumuzu biliyorduk...

Arkamıza bakmamak olmaz :)

Beylerbeyi balıkçıların olduğu mevki...

Sahildeki insanlar havanın güzel olduğunu fırsat bilip akın etmişler :) 

Vee köprüye yaklaştık.. 

Uzaklara dalıyorum yine :P

Aynı pozun laciverti :D

Canım aşkımmm :) 

Aynı pozun laciverti :)

Manken Manken oy ağzını yerim :D

Boğaziçi köprüsünün tam ortası hedef 12 :)

Beylerbeyi Sarayı'nın çeşitli pozlardan görünümü...

İşte budur :)

"Aşkım bende böyle bir evde oturmak istiyorum! Havuzlu, önünde teknesi olan!" Cevap: " Önemli olan para değil aşkım :) "

Zenginin malı züğürtün çenesini yorarmış amcamdaki keyife bak be! Bana bakarak pis bir atış yaptı onu yakalayamasam da muadili bir resimdir.

Kuleli Askeri Lisesi çeşitli açılardan pozları.. :)

Boğaz turu olur da çaysız olur mu =) Her ne kadar çay içmiş gibi gözüksekte rüzgarla birlikte iyi bir kombinasyon oldu :)

Bu evler bizim olsun :) Çok çalışmam lazım çooooooook :)

Aşkım uzaklara dalıyor :) 

Hava o kadar soğuk ki şalımı aşkımın başına bağladık üşümesin bi tanem..

Boğaz turu olur da kağıt helvasız olur mu ? 

Olmaz...

Buyrun kağıt helva pozlarımız :)

Ne zaman Anadolu Hisar'ından yada Rumeli Hisarı'ndan geçsem gözümün önünde canlanır İstanbul'un Fethi hayal ederim..

Anadolu Hisar'ının önündeki bu inşaat görüntü kirliliğine sebep olsa da insan o tarihi kokuyor resmen...

Fsm Kprüsü vapurdan görünümü :)

Veee sonunda karşıya geçtik :) 

Bu gençler balkonda sigara keyfi yapıyorlar biz de onları yakalayıp basına dağatacağız :P 

Hoş bir mekan.. Anadolu yakasında muadilleri var ama buraya daha önce hiç gitmedim..

Evettt Rumeli Hisarına geldik.. Aklıma hemen Fetih 1453 geldi.. 

Kim bilir o dönemlerde nasıldı burası çok merak ediyorum. İçim gıdıklanıyor!

Yeşil ve Mavinin buluştuğu hoş bi manzara..

Galatasaray Adası Su Ada..

Sortie'nin haline bakın :)

Kabataş Erkek Lisesi ve Galatasaray Üniversitesi

Sanırım RadisonBlu burası..

Vee son fotoğrafım :)

İlgi ve alakanız için çok teşekkür ederim.. Çok güzel bir gün geçirdik umarım siz de benimle birlikte bi nebze de olsa o anı tatmışsınızdır..

Saygılarımla...

Esen kalın...

Serhat serdaroğlu...

Küçük Çamlıca Bambi Garden Fırsat Öncesi

Merhaba,

Bugün Bambi Garden Cafe'den satın aldığımız fırsat hakkında değerlendirme yapmaya çalışacağım.

Daha önce ailem ve arkadaşlarımla gittiğim Bambi Garden'da garsonların ilgisizliğinden pek memnun değildim açıkcası.. Manzarasının hoş olması.. Okey'in olması avantajlar arasında.. 

Mekanla ilgili aklıma takılan bir sorun yok ama bakalım bu sefer fırsat sitesinden aldığımız için bizlere yaklaşımları nasıl olacak işte orası soru işareti ? Dört arkadaş kuponlarımızı aldık 22 Nisan 2012 tarihinde  rezervasyonumuzu  yaptırdık. Ödediğimiz fiyat ise kişi başı 9.90 TL.. Kahvaltı çok kapsamlı bir kahvaltı olmamasına rağmen birlikte olmanın tadını haftaya bakalım çıkartabilecek miyiz ? Kahvaltının içerisinde ise şunlar yer alıyo : 


Beyaz Peynir
Köy Peyniri
Kaşar Peynir
Örgü Peynir
Zeytin
Domates – Salatalık
Bal
Reçel
Tereyağı
Haşlanmış Yumurta
Salam
Jambon
Sigara Böreği
Çokokrem
Fındık Ezmesinden oluşan Kahvaltı Tabağı
Sıkma Portakal Suyu
Sınırsız Çay

Oluşabilecek yegane olumsuzlukları aşmak için yanımıza yedek ama en etkili silahımızı almakta fayda var ! Tabu ! :)

Baktık o da olmadı ! Eee yapacak bir şey sıradaki şey ? Okey ! :)

Fırsatı kullandıktan sonra memnuniyet yada memnuniyetsizliğimi siz değerli arkadaşlarımla paylaşacağım..
Beni takip etmeye devam edin :)
Teşekkürler..
Saygılarımla...

Kadınların Çanta ve Ayakkabı Merakı! Alışveriş Çılgınlığı!

" Dost başa düşman ayağa bakar derler.. " Bunu günümüze uyarladığımızda pek de bir değeri kalmadı aslında bu atasözünün artık.. Kadınlara almak istedikleriniz nelerdir ? İhtiyacınız olan şey nedir ? diye sorsanız eminim 10 kadından 9'u ayakkabı ve çanta der.. Gardorap tıka basa ağzına kadar dolu olmasına rağmen hala ayakkabı ve çanta açlığı devam eder ve doyumsuzdur.. Sadece 10 krş. az diye sabahın 5:30'unda halk ekmek kuyruğu bekleyen insanların yaşadığı bu ülkede deliler gibi alışveriş yapıp yüzlerce ayakkabı satın almaya çalışan bayanların yorumunu yapmak bana düşmez elbet. Saygı duyuyorum.

Topkuklu ayakkabılar kadını kadın yapan yegane bir aksesuar bence.. Bacakları uzun ve düzgün göstermesi kalçaları mükemmel göstermesi gibi bir çok özelliği vardır topuklu ayakkabının.. Kadınlar o ayakkabı içinde nasıl yürür anlam veremem hala.. Bence topuklu ayakkabı giyen tüm kadınlara üstün başarı ödülü verilmeli :) Hatta işi abartıp bi 100 Mt. koşusu yada maraton hazırlanabilir. Düşünsenize 2028 İstanbul Olimpiyatları Topuklu Ayakkabı ile 100 mt. koşu yarışmasında bir kez daha dünya rekoru kıran Ulviye Şencan dünyaya ismini duyurmayı başardı. Gazete başlıklarını şimdiden görebiliyorum :) Topuk farkıyla Ulviye! Yaşşa len Ulviye!  

Online alışverişte dünyaca ünlü markaları %90'a varan indirimlerle satmaları kadınları en çok cezbeden nokta.. Reklama girmesin diye ismini vermek istemediğim bir e-ticaret sitesi satışa sunduğu ve işim dolayısıyla takip ettiğim bir ayakkabıyı yaklaşık 10 dk süreyle tükendi ibaresini ekrana yansıttılar. Stoklarda bir e-ticaret sitesine göre de oldukça fazlaydı. Yaklaşık 50 adet gibi..

Çağımızın en büyük problemi olan alışveriş çılgınlığı bakalım daha hangi firmaların tavan yapmasına sebep olacak.. Bekleyip göreceğiz...

Hayatından Sıkıldın Mı ? İzle O Zaman..

Merhaba Arkadaşlar,

Bir çoğunuz belki bu videoyu izlemiştir ama yine de paylaşmak istedim.. Belki birer parça feyz alırız.

İyi Seyirler...

Saygılarımla...

Kevin Systrom 400 Milyon $ ' ı nasıl kazandı ? (Genç Girişimci)

Kevin Systrom

Hepimizin bildiği bir internet sitesi var ki 3 yaşındaki çocuktan tutunda 60 yaşındaki bireyler bile onu kullanıyor! Evet evet! Facebook.com'dan bahsediyorum. Facebook'un patronu Mark Zuckerberg Instagram'ı tamı tamına 1 milyar dolara satın alacağını açıklamıştı geçtiğimiz günlerde.. Kevin Systrom 18 ay gibi kısa bir sürede nasıl bu kadar çok para kazandığı benim de aklımda soru işaretleri uyandırmıyo değil açıkcası... 
Kevin'in açıklamasına göre akıllı telefonlar için doğru zamanda, doğru fikirle uygulama üretmek! diye cevap vermiş. Kevin'ın ilk işininde google'da pazarlamacı olarak çalışması asıl dikkatimi çeken konu oldu.. Okuduğum haber sitelerinde Stanford Üniversitesi’nde de 9 aylık bir ‘geleceğin girişimcileri’eğitimi aldığını görüyoruz ama bu eğitimi alması 400 milyon $ kazanacağı gerçeğini ortaya çıkartmıyor. Zenginin malı züğürtün çenesini yorar misali konuşuyoruz işte.. Instagram’ın 30.000.000 kullanıcıya sahip olduğu ve sadece 13 çalışanının olduğunu biliyor muydunuz ? Ne garip.. Üzüldüğüm nokta Türkiye'de de adım gibi eminim ki Kevin gibi binlerce belki milyonlarca genç girişimci ve fikir babaları var. Neden ülkemizde böyle bir şeye tanık olmuyoruz? Bi şeyleri atlıyoruz galiba.. Bu arada Kevin şirketin %40'ına sahip ve Mark bu internet sitesini satın almak için bir çok kere girişimde bulunduğu fakat girişimleri sonucunun başarısız olduğu da biliyor. Bakalım sonuç itibariyle nasıl bir süreç ortaya çıkacak merakla bekleyip göreceğiz. 

Kevin Systrom

Nisan Yağmur'ları İçen Balıklar!

Nisan'da Yağmur'lu bir İstanbul Günü!

Yaz saati uygulamasına geçtiğimiz andan itibaren yaz aylarının geldiğini benimserdi psikolojim.. "İstanbul'un havasına, suyuna - karısına kızına güven olmaz!" derlerdi de inanmazdım. Bir kez daha anladım babama bile güvenmeyeceğimi.. Nisan yağmurları gelip geçicidir ama sırılsıklam eder insanı.. Çetin geçen kış aylarını aratmıyor bize nisan yağmurları maşallah.. Bereket getirdiğine inanılan Nisan Yağmurları bittiğinde eminim ki sıcaktan bunalıp isyan eden bi çok kişi olacaktır. Bunların içinde bende dahil olmak üzere.. Nasıl her yaşın bir güzelliği varsa her havanın da bir güzelliği vardır elbet.. Su damlacıklarının yeryüzüne düşmesi yani yağmur oluşturması için belirli bir büyüklüğe gelmesi gerektiğini zaten biliyoruz. Yağmurun yağması için yüz binlerce su damlacığının birleşmesi anlamına geliyor. Yeterli büyüklüğe ulaşınca yer çekiminin etkisiyle yere düşmeye başlayan yağmurun oluşum işlemleri ise ortalama 8 gün sürüyo. Bu nasıl bir mucize! Başımdan geçen küçük bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim..

*****

Devlet üniversitesinde öğretim görevlisi olan kuzenimi çok özlemiş ve onu bizde kalması için baya bi zorlamıştım. İkna etme çabalarım başarıyla sonuçlanmış bizde kalmaya ikna etmiştim. Ders, sohbet, müzik derken uyuyakaldık haliyle.. Üniversite dönemlerimde hava ne zaman kötü olursa psikolojim de havayla bi o kadar eş durumda paralel oluyordu. Trafiksiz bir buçuk saatte gidebildiğim okulum için trafiği de hesaba katarak sınava geç kalmayayım diye erkenden kalkıp yola koyulma hedefindeydim. Sabah gözlerimi açar açmaz havanın yağmurlu olduğunu görünce bütün hayallerim yıkılmış ve içime bi sıkıntı çökmüştü sanki!.. Moral bozuk ; kuzenim pencerenin kulpunu yavaş hareketlerle açtı.. Avuç içlerini soğuk ve ıslak mermere koyarak derin bi nefes aldı.. Yavrusunu koklayan bir anne gibi yağmur kokusunu içine çektiiiii ve : "Napıyosun Müdür ?" diye selsenişte bulundum. "Birbirine değmeden yere düşen her damlanın, soluksuz alınan her bir nefesin bir sebebi var bu dünyada.. " O an kafama dank etti olumsuzluklar içinde olumlu bakabilmek her babayiğidin harcı değildi. O odadan çıkınca bir nefeste ben çektim :) Soğuk rüzgarı burnuma çekerken sokakta koşturan insanları izledim.. Nisan yağmurunu içen balıklar arasında böylelikle bende katılmış oldum..

Siz siz olun bu Yağmur'da Kapalı Mekanlar'da oturun :)

Teknoloji Beni Bazen Mutsuz Ediyor!

İntihar Eden Alman Model

Merhaba arkadaşlar milliyet.com.tr ' nin haberine göre bir Alman model katıldığı yarışma programından sonra sosyal paylaşım sitelerinde eleştiri yağmuruna tutulmuş ve intihar etmiş.. Haliyle son dönemdeki basılı, görsel ve sosyal medyada bu tarz yarışmalarda prim yapıp ünlü olmaya çalışan insanların olduğunu göz ardı etmek yanlış olur.. "Kim Milyoner Olmak İster" yarışmasındaki Gözde Umay'ın "Parlomento" yerine "Yüce Divan" cevabını vermesi Twitter'da büyük ses getirmişti. Almanya'da yaşanan bu intihar olayını okuyunca bazen teknoloji'den insanlık namına nefret ediyorum dedim. Burada siber alemin avantaj yada dezavantajlarını tabi ki de anlatmayacağım ama nerede o eski muhabbetler demeden de geçmek istemiyorum! "Karakter Meselesi Kardeşim İntihar Etmeseymiş..." diyenler elbetteki olmuştur. Üzüntüm şu ki bu veya buna benzer olayların yaşanmasının sonucu : ÖLÜM! Hayat göz açılıp kapanınca kadar uzun, nefes alıp verene kadar kısa!..


Saygılarımla..

Gözde Umay'ın "Kim Milyoner Olmak İster"deki Videosu :

Google Süper Gözlük !

Merhaba arkadaşlar bugün sizlere google'n süper gözlüklerini yorumlamaya çalışacağım..

Video'da görüldüğü üzere gözlüğün bir çok fonksiyonu mevcut. Sadece bilim-kurgu yada aksiyon filmlerinde görebileceğimiz gözlükler artık hayatımızın bir parçası olmaya çok yakın.. Gözlükler dijital ekranlarda harita üzerinden istediğiniz güzergahı bulabiliyor, arkadaşlarınızın nerede bulunduğunu tespit edebiliyor, mesaj gönderebiliyor, hatta görüntülü sohbet bile yapabiliyorsunuz. Teknolojinin hayatımıza gün geçtikçe bir çok yenilik katmasına şaşmamalı.. Bakalım daha neler çıkaracaklar.. Belki de kim bilir bilmediğimiz ne kadar çok teknoloji ürünleri cephanelerinde saklıyor teknoloji firmaları.. Bu gözlüklerin Türkiye'de satışının gerçekleşmesi bazı insanların işlerine yaramayabilir.. 3G örneğinde olduğu gibi.. Neden mi ? Çünkü eşiniz arıyor "Hayatım neredesin? " - " Toplantıdayım karıcım, İş yemeğindeyim karıcım " gibi benzer yalanların tarih olması.( 3G'ye yatırım yapan firmalar ya bakttı yada 1 yıl sonra vazgeçtiler ) Yakalanabilme olasılığı ne kadar az olursa o teknolojiyi benimseyecektir insanlar diye düşünüyorum. Kullanım amacına göre gerçekten işe yarayan bir gözlük. Emeği geçen herkesi kutlamak gerek.. Tebrik ederim. Saygılarımla...