Açıköğretim sınavları, iş güç, özel hayat derken unuttum gitti haftaiçi dışarı çıkıp kafa dinlemeyi.. Yaklaşık 140 tane soru çözdükten sonra yavaş yavaş beynim sulanmaya başlamıştı. Sabahın 7'sinde kalk, 1,5 saat otobüslerde sürün, akşama kadar iş iş iş derken akşama test çözme kapasitesi haliyle düşüyo.. IQ'm AYNŞTAN'a [ :) ] yakın olmasada beynimin aktif olan her hücresini kullandığım gerçeğini de göz ardı edemem :) Aklım bana oyun oynuyordu artık yazıları bulanık görüyordum resmen.. "Zırrrrrrrrr" telefonum çaldı.. Silkindim önce... "Bahadır Turkcell Arıyor.." yazıyordu. Açıyım mı ? Açmıyım mı ? Ders çalışmak ve geleceğim mi ? En yakın arkadaşım mı ? Belki önemli birşeydir açmamazlık olmaz.. Aç Serhat aç ayıptır!..
- Efendim ?
- Kardeşim naber napıyosun?
- İyi kardeşim test çözmeye çalışıyorum sen napıyosun ?
- Napıyım bende kafam bozuk biraz.. Ayıldım hatundan...
- Hadi yaa üzülüyim mi seviniyim mi bilemedim.. Kader...
- Kader kim kanka ? Ayarlasana :)
- Zuhahahaha
- Kanka şaka maka kafam bozuk bi sahil havası alalım mı ?
- İyi peki gel hadi bekliyorum..
Bahadır Düldül'üyle geldi. Önce nereye gidelim napalım diye beyin fırtanası yaptık.. Yeni ameliyat olmuş ve yeni nikah yapmış bi abimizi (Bilal) ziyaret edelim dedik önce ama işlerinden dolayı görüşme fırsatımız olmadı. Üsküdar - Salacak'ta salına salına gidip arabamızı park edecek yer ararken bir yandan sahilin sessizliği kulaklarımı çınlatıyordu! Arabamızı park ettik.. Büfeden plastik bardaktan çaylarımızı aldık ve manzara karşı bir serüvene doğru çıktık yola.. Havada ılık bir rüzgar, sahile vuran dalga sesleri elimi uzattığımda kız kulesini avucumun içine alacaktım sanki.. Sahil beni o kadar dinginleştirmişti ki Fetih 1453 geldi aklıma sanki gözümün önünde oynuyordu film.. Uzun uzun konuştuk.. Konuştuk.. Konuştuk..
Eve dönerken bir çok insan profiliyle karşılaştım. İlk geldiğimiz eski model beyaz mercedesinin için Ferdi Tayfur dinleyip su gibi alkol tüketen 1970 saç modelli abi dönüşte radyo fenomen dinleyip kopuyordu.. İlginç.. Dertli misin? Değil misin? Karar ver be Abi!
Arabamıza doğru yaklaşırken Pejo 306cc sanırım üstü açık bir araba dikkatimi çekti.. Bu pahalı oluşundan yada üstü açık olmasından kaynaklanmıyordu. Arabadan öyle bir duman çıkıyordu sanki yanıyo gibi.. Kaldırıma çıktı anammm bir de ne göreyim arabanın içinde nargile içiyorlar sırayla :) "Ulan nerden buldun közü, nerden aklına geldi nargileyi arabaya almak.. Keyfe bak bee!"
Mantiiii ve Makarnaa Canınız Çekmemiştir Umarım :)
Bakırköy'den oldum olası nefret etmeşimdir! Hala da nefret ederim! Nedense bi itici gelir bana Bakırköy.. Ulaşımı zor, insanları bi garip anlam veremediğim şekilde bi iticilik var nedendir bilinmez... Kimse üzerine alınmasın bana kızmasın real olmak gerek..
Kız arkadaşı yada erkek arkadaşı olanlar bilirler gittiğiniz belirli başlı mekanlar yada yerler vardır.. İnsanoğlu nankördür. Asla var olanla yetinmeyi bilmez. Buna bende dahil olmak üzere.. Alışılmışın dışında şeyler yapmak kulağa hoş geliyor. Yağmur Sultan'ın ( Yağmur Sultan diyorum çünkü Muhteşem Yüzyılda Hürrem Sultan gibi bir dizi faktörü var neyse. ) Bakırköy'den aldığı fırsat ile başladı yolculuğumuz.. İlk başta dedim ya ulaşımı zor diye.. Korktuğum şey başıma geldi. Anadolu yakasından Bakırköy'e geçmek ölüm "Vapur saatini kaçırmadığınız taktirde..." Bakırköy vapurunun kalkmasına 1 saat var. Burada bekliyeceğimize Beşiktaş'tan geçelim daha iyi dedik.. Beşiktaş'tan zincirlikuyu metrobüs, metrobüste incirli durağında inip minibüsle merkeze indik. Vapur, Metrobüs, Minibüs , Otobüs neredeyse o gün bütün toplu taşıma araçlarına binmişimdir heralde. ( Başka nasıl gidilir bilmiyorum belki de benim hatamda olmuş olabilir kimseyi yanıltmak istemem nihayetinde ) Olsun yanımda hayatımı paylaştığım kişi olduktan sonra dünyanın öbür ucuna bile geçerim :) [ Yıkama - Yağlama Bölümü ] Aslında bu fırsatı satın almamız birlikte gitmediğimiz yerleri gezip görmekte bu fırsatta bir nevi aracı olmuştu bize..
Bakırköy Planet Caravan diye bir yer gittiğimiz mekan.. Merkezden mekanı bulmamız kolay oldu. Mekanın bi çekiciği var.. Bende küçük şirin mekanlara bayılıyorum. Konsepti güzel.. Mekana gittiğimde ismini nerden anladığını yavaş yavaş anlamıştım. Çaldığı rock müzikler pantera planet caravan diye bi müzik gurubun hatırlattı bana.. Zannedersem sahipleri bu grubun hayranı ve ismini de buradan almış diye tahmin ediyorum. Müzikler biraz ağır olmasına rağmen karnım doydu beee ! :D
Annemin mantısının üzerine hiç bi mantı tanımam ! Bu mantıyı kim yapmış bilmiyorum ama annemin mantılarından pek de bi farkı yoktu :) Hee unutmadan yanında salata ve kola içtim üzerinize afiyet :)
Eline sağlık ustammm! dedim kalın ses tonumla..
Maliyeti bana kişi başı 9,90'a 10 liraya patladı.
Eve dönüşümü ne siz sorun ne ben söyliyeyim.. Kalın sağlıcakla Respectttttt :)
Yıllık izinim ilk partının ilk gününde bilgisayarın başına oturdum ve düşündüm.. 1 hafta bilgisayarın başına oturup film, cips ve kola üçgeni arasında geçemezdi. Geçmemeliydi.. Koskaca 1 hafta... Sadece 1 saniye de yüzlerce kişinin doğduğu ve öldüğü bu dünyada 1 hafta benim için çok büyük bir zaman zarfıydı.. Dedim ki kendi kendime " Oğlum ne için para kazanıyoruz ? " Aslında bütün cevaplar bu soruda gizliydi. Sadece memnuniyet duyduğum veya şikayet ettiğim herşey.. Ne için yaşıyoruz ? Ne yapmaya geldik bu dünyaya ? Eee şimdi yapmazsam ne zaman yapıcaz ? Verdim kutsalı verdim kutsalı...
Beynime oksijen gitmiyordu sanki.. Eşortmanlarımı giyer giymez ilk aktivitemi yapmaya çıktım. Koşu! Ağır tempoda koştum. Kulağımda hareketli bir müzik. İçimdekileri iyice dışarı çıkartmama sebep oldu.. Hayallerimi neden gerçekleştirmeyeyim ? dedim kendi kendime...
Kendime engel olamayıp basketbol sahasında çift kale maç yapan çocuklara takıldım. Unuttum herşeyi.. Çocukluk günlerimdeki mahalle maçlarında aranan çocuk olmuştum yeniden!
Duşumu aldım şöyle bi sirkelendim!
Ohh be dünya varmış! Çok yorulsam da değdi!
Kafa dağıtmak lazım! Sadece haftasonu sonu kullandığım motorumla "Top Speed" yapmaya çıktım ve kendi rekorumu kırdım! 2012'de motorla gördüğüm en yüksek hız buydu! Motorumu merak edenler aşağıdaki resimden motoruma bakabilirler...
Yuvama geri döndüm... Güneş tam tepemde ve düşünmek için hala vaktim var geriye kalan 6 gün için...
Fırsat sitelerinde gezerken bi kampanyaya baktım.. Olmaz ya daha neler dedim! Ama büyük konuştum
sanırım. :)
Bağlarbaşı Nuh kuyusu caddesinde Bilimsel Yüzme Eğitim Merkezi'nde gittim yazıldım. Yüzmeyle pek alakam olmasa da eksik olduğunu düşündüğüm konu da kendimi geliştirmemek için başka bi sebep yoktu. Bilimsel yüzmenin sahibi ve dersleri veren Ali Bey ile tanıştık.
CMAS 1 yıldız dalıcı ( Balık Adam) sertifikası, 10-12 saatlik teorik eğitimi, 1450 Euro değerinde su altı video ve resimleri, kitap, dalış tablosu, dalış kayıt defteri, Scuba ekipman kiraları ve rehberlik hizmeti aldım. Değdi mi ? Evet gerçekten değdi. İnsan isteyince oluyomuş demek ki..En kötü tarafından baksam bile su altında doğru nefes alıp vermeye tekniğini öğrenmem bile benim için yeterliydi.. Yaptım olacak :)
Maliyet: 440 TL'ymiş bana 200 TL'ye patladı sağlık olsun :)
Araştırdığım kadarıyla 200 mt. yükseklikten eşsiz bir manzarayla bize hizmet veriyo Türk Balon - Cafe & Restaurant ama bizim bugün kü seyahatimiz balonun içinde değil balonun dışında kalan kısım yani cafesi.. Sabah kahvaltı fırsatı satın aldıktan sonra rezervasyonumuzu yaptırdık 4 kafadar. Eminim ki sosyal hayatı neredeyse hiç olmayan insanlar bile hayatında bir kaç kez olsa kadıköydeki o vapurları, balonu ve manzarasını görmüştür illaki.. Hayatta anı yaşayan ben ve benim gibi insanlar eminim nasıl bunun hazzına varırız diye düşünmüşlerdir. Bahadır, kız arkadaşı ( İsim vermiyeceğim çünkü artık çorap değiştirir gibi kız arkadaşı değiştirdiği için etik olmayacağını düşünüyorum ve yakalatmayayım en yakın arkadaşımı çakal carlos seni ) Ben ve kız arkadaşım Yağmur'la birlikte Bahadır'ın Düldül'üyle kadıköye vardık eğlenceli geçen bir yolculuğun ardından.. Sırf gülmek için 106.95 Seymen radyoyu açtık. O kadar komik şiveleri var ki programcıların koparsınız kesinlikle tavsiye ediyorum. 40 dk.lık yolculuğumuzun ardından mekana vardık. 150 çeşit kahvaltıdan isteyen istediğini aldı tabii. Her ne kadar " Yiyeceğiniz kadar alın lan! ", " İsraf etmeyin! " gibi toplumsal mesaj vererek kötü üslübümla bunu arkadaşlarıma iletsemde gözü doymayan bazı insanlar ( baş harfi BAHADIR! ) beni pek dinlemediler.
Arkadaş çay sınırsız, omlet, gozleme işin bir de maddi boyutu var tabi. Çamlıca'da ikişer tane gözleme 3-4 tane çay içseniz zaten 15-20 TL'den aşşağa çıkamazsınız. Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Hadi tüm bunları geçtim yanı başınızda deniz geçen vapurları izliyorsunuz tablo gibi bi manzara İstanbul'un şu manzarası da olsa inanın çekilmez bu çile..
Dörtlü zirvede kız arkadaşlarımız bibiriyle tanışmış oldular..Bakalım Bahadır bizlere daha neler getirecek. İzleyip göreceğiz. Yine de hepinizi seviyorum :)
Hepiniz iyiki varsınız..
Fırsatımızı bu arada 21,90 TL'ye satın aldık. Mekan falan gayet iyiydi ve bizim için en önemli şeylerden biri elitti.. Tavsiye ederim..
Cilt bakımı vb uygulamaların kadınlara özgü olduğuna inanırdım. Sanırım bu düşüncemden biraz zor vazgeçeceğim. Aşkım sakın kızma 2 tane fırsat kopunu alırsan böyle olur :D Benim neyime cilt bakımı :D Bilmeyenler için anlatalım bari aşkım napalım =) Altunizade Güzellik Merkezi Es-Time diye bir yerden cilt bakımına gittim. Biraz zor olsa da buldum sonunda bulunca şaşırmadım değil açıkcası.. Çünkü şaşırdım! Sarı saçlı mavi gözlü bayan uygulamaya başladı. Heyecanlandım. Bu heyecan sadece korkumdan.. "Abla Cennete Mi Geldik?" dedim. Yok yavrum cilt bakımına geldin dediler :) Her gün traş olmaktan yüzümün tahrişliğinden şikayet ederken uygulama başladı. İğne, muayene yada diğer sağlık ile ilgili bütün işlemlerde gözümü kapatırım. Sanki acı çekmiyecek gibi. Bedenimi orada beynimi de o an başka bir yere gönderiyorum sanki. Neyse daha fazla kızmadan bu yazımı kısa keseceğim yoksa sen de beni kesersin biliyorum! =)
Bu ara cilt bakımını 29,90 TL'ye yaptırdım. 150 TL'den 29,90 TL'ye..
Ne kadar sosyal bi adam olsamda babam blogumu görse eminim şöyle derdi! " Aferin oğlum aferim sen ders çalışma vatana millete hayırlı bir evlat olma git sinemalarda tiyatolar da gez! Tiyatro seni kurtaracak ne de olsa!" Ama Baba! Öhöö öhöö! Haklısın Baba... Şirketimizle yaptığımız bu motivasyon aktivitesi, iyi oldu aslında biraz strese girsem de keyif aldım. Oyunun adı " Portakal Çiçeği Suyu " oyun tiyatro fora oyuncuları tarafından oynanmakta. Barış Manço Kültür Merkezi'nde oynanıyor. Merkezi bir yer olduğu için aracımızı park edecek yer bulamaz diye toplu taşıma araçlarını kullanmaya karar verdik. Tiyatroya gideceğim Aşkım şey kem kümmm :$ Höyyyytttt ! Git kızlara bak orda ! gibi bi durumun yaşanmaması için tabi ki de kız arkadaşımı da çağırdım. Kambersiz düğün olmaz. Aşkımla biz et ve tırnak gibiyizdir! ( Aşkım eminim burda gülücüklere boğulmuşsundur ve ağzın kulaklarını da aşıp kafa tasına kadar ıykkk tamam sustum .d ) Her neyse ne diyordum.. Heh tamam.. Oyun başladı...
+18
Oyun normal seyir halinde devam ederken sık sık kız arkadaşımın gözünü kapatmak zorunda kaldım. Tabi o da benim :D Şirketimizin medar-i iftiharı Serhan Bey ' de eşi ile gelmişti. +18 sahnelerde bana bakıp kıs kıs gülmesinin altından bir şey çıkartmadım elbette.. Serhan Bey 1979 doğumlu. Aslen Ankaralı olup :P Şaka şaka... Uzun zamandır tiyatroya gitmiyordum. İyi oldu. Fakat bazı özeleştirilerimde olacaktır. Tiyatro eleştirmeni değilim ama bi izleyici olarak bunu söylemem gerek diye de düşündüm. Oyun içerisinde belirli bir hikaye var tiyatronun asıl amacı izleyiciyi içine alıp oynayan oyuncunun kendisiymiş gibi etkileme biçimidir. Oyun biraz sürükleyici değil. Ortada bir aldatma durumu bir mum söndü olayı var. Fakat işin içerisinde biraz daha espri serpiştirilebilirdi.Aslında çok malzeme vardı. Ben olsam biraz daha komediye dökerdim diye de alıkoyamıyorum kendimi. Tabi ki de saygımız sonsuz bu işin eğitimi alan kişiler profesyonel insanlar tarafından oynanan bir oyun. Yine de teşekkür ederim. Bizim için alışılmışın dışında değişik bir aktivite oldu. Teşekkürler Tiyatro Fora. Emeğinize Elinize Kolunuza Sağlık...
Ümraniye Carrefour'da etkinlik olarak sadece sinemaya gidebileceğimi zannederdim. Crocus Park diye bir yer var ama küçük çocukların balon havuzunda zıpzıp zıpladığı muzurluk yaptığı, Jeton satın alarak yarış arabaları vs oynadıklarını sanırdım. "Ön yargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur" demiş düşünür.. Ben de sanırım ön yargılı davrandım =/
Fırsat bu fırsattan bowling fırsatı satın aldık ve ilk bowling deneyimim burada geçti. Tabi hayatımızda internet diye bir siber alem var. Arkadaşlarıma ve kız arkadaşlarıma rezil olmamak için gideceğimizi kararlaştırdıktan sonra atış stilleri, top nasıl tutulur, nasıl vurulur gibi şeyleri öğrenmem gerekiyordu. Ayıp değil diye avuttum kendimi.. Aşşağıdaki video gibi olur muyum acaba dedim :D Reziiiiiiiiiiilllllllllllll olurdum valla !!!
4 Arkadaş kupon kodlarımızı teyit ettikten sonra aldık ayakkabılarımızı herkes bomba gibi hazırlanmış. 1 atış 2 atış veeeee beklenen an geldi!!! Sıra bende :S
Güm Güm!!
Güm Güm Güm!!
Kalp atışlarımın sesi kulaklarıma kadar geliyordu! Ben bile korktum! Toplar gelmeye başladı. Şansa bak! Pembe top denk geldi Hey Allahım! Bende Şans olsa "anamdan kız doğardım!" dedim. Topu yavaşça elime aldım bi topa baktım bi o vuraağım şeyin adı gelmiyor şu anda aklıma (Sanırım lobut) bi ona baktım :D Haydiii Bismillahhhh! diyip fırlattım topu atış stillerinden öğrenmişim ama pratikte eksik var. kapattım gözlerimi şangırrr şungurr sesler geldi dedim ahanda kırdık sağı solu. Anammmm bi baktım 1 tane lobut hariç hepsini devirmişim. Beşiktaş - Fenerbahçe maçında Q7 orta sahadan mükemmel bir gol atsa anca bu kadar sevinirdim heralde :)
Evetttt Gelelim Güzel Bir Pazar Sabahı Kahvaltısına..
Arkadaşımın tavsiyesi üzerine aldığım bir sabah kahvaltısı.. Şüphelerim vardı ama günün sonunda hani o " İyi ki almışımmm bee" dersiniz ya onun gibi bi deneyim oldu benim için.. Hele bir de o aile toplantıları vardır ya.. Tanıştırılan kişi sıkılır, ezilir, bükülür. Allah'tan ilk evreyi atlatmıştık. Neyse gelelim konumuza.. Maceram Seraglio'yu arayıp rezarvasyon yaptımakla başladı. Rezervi yaptırdıktan sonra kaldı geriye kalan aile fertlerine haber vermeye.. 1-Yağmur'um 2-Tarık (Dayım) 3-Gülay (Yengem).. Pazar günü uykudan uyanmak ölüm ama mutlu olacağın bişi varsa sonunda paha biçilemez. İlk işim hazırlanıp kız arkadaşımı alıp Üsküdar'a inmek oldu. Motor'umun ibresi 10 Km/Sn. aşmamak kaydıyla yüzümü yalayıp geçen rüzgarın tadını çıkartıyordum. Arkamda bana sımsıkı sarılmış kız arkadaşım! Daha ne ister ki insan! O an hayat dursun ama ben devam ediyim istedim. Şehrin o egzoz dumanı insanların uğultuları vs.. Kız kulesinden sahil boyunca kadıköy istikametine doğru giderken sol tarafta yer alıyor Seraglio Bar Bistro Restaurant.. Kadıköy istikametine değil tekrar Üsküdar'a doğru "U Dönüşü" yaptıktan sonra yaklaşık 200-300 metre ilerde sağ taraftan aracınızla rahatlıkla girebilirsiniz park sorunu da yok. Çünkü kendi otoparkları var ve çok rahat yer bulabiliyorsunuz.
Level 2 : Eğlenme Zamanı!!!
Kahvaltımızı yaptık. Üçümüz doymamıza rağmen aşkım üzerindeki heyacanı atamamış ve doğru dürüst birşeyler yiyememişti :) Şimdi mükemmel bir kahvaltının ve bu mükemmel manzaranın karşısında bi acı kahveye kimse hayır diyemezdi herhalde! Garson'dan 4 orta şekerli 1 çok şekerli kahve söyledik. ( Kahveyi hep şekerli içerim hatta bazen o kadar abartırım ki ağ'da yapacağımı falan zannedenler var ! ) Sonunda kahvelerimizde geldiiiiii.... Kız arkadaşım diye söylemiyorum çok güzel fal bakar! Yengemi feth etmenin en iyi yolu onun falına bakmaktır. Tabi bu da benim de ipuçlarımla desteklenince bir kadının daha kalbini böylelikle kazanmış oldum :) Kahvelerden sonra yanımızda getirdiğimiz Tabu'dan bahsetmiyeceğim çünkü anlatılmaz yaşanır derler ya işte ondan =) Seraglio Bistro'da Kız Kulesine Karşı Romantik Aile Kahvaltısı!
*Sonuç : 10 numara bir kahvaltı 10 numara manzara hiç bir şeye değişilemeyecek insanlar...
*Maliyet: Bu arada merak edenler içinde söyleyeyim kişi başı sadece 12,5 TL ödedim! Normal de dışarda bir kahvaltı yapsanız 30-35 TL'den aşşağı bir kahvaltı yapamazsınız küçük bir matematiksel hesaplama 12.5 x 4 = 50 TL eğer ki ordan değil de normal olarak satın alsaydım 30 x 4 = 120 TL Büyük Eşittir :D 120- 50 = 70 TL kârdayım Allah bereket versin :) Sağolsun Bahadır'ın sayesinde fırsatla tanışmış olduk. Teşekkür ederim Seraglio Teşekkürler Bahadır Teşekkürler Türkiye =)
Her ne kadar gitmekten pek haz almasam da yoğun hava koşulları nedeniyle gitmek zorunda kaldığımız yerlerin başında gelir Avm'ler... Malumunuz havalar tam ısındı derken pazar günü şiddetli, fırtınalı bir Yağmur'un yağması o günün şaka gibi bi gün olduğunu hatırlattı. Aaaa ! Evet o gün 1 nisandı! İki iyi dost yada sevgililer yanyana geldiklerinde eminim ki aralarında mutlaka şöyle bir konuşma geçer: Kanka napalım ? Aşkım napalım ? Hacı napalım ?.. Napalım Oğlum! 2 dk sonra "şş napalım oğlum söyle hadi ya?" Yine hayatımın aşkımla bir pazar günü diye şairane bir giriş yapmayı çok isterdim ama olayı çarpıtmadan olmaz :) Velhasıl kelam girdik Tepe Nautilus AVM'ye... En üst katta Play Planet adında bir eğlence merkezi... Kapıda binbir türlü çocuğun ve ailelerin orada olması bana bayram günlerini hatırlattı. Harçlığını alıpta lüneparka koşan yaramaz çocuklar gibi.. Kalabalığı görünce kaçıp gidesim geldi hemen. Ama ne mümkün? . Nereye baksam bi kalabalık! Sanki kalabalığın içinde kaybolmuştuk! Etrafıma dikkatlice baktım aralarında en yoğun olmayan makina 5d sinema'ydı. Şaşırdım!... Fırsat bu fırsat dedim ve daldım gişelere.. Aldım biletlerimi ve biraz bekledikten sonra girdik içeriye.. Gözlüklerimizi taktık... Koltukların dolmasını beklerken bir ampül yandı aklımda ve kalın harflerle "Anadolu Yakasının En İyi 5D Sinemasına Hoşgeldiniz!" diye bir yazı gördüm. Aşkımmm aşkımmm ? Kime diyorum ben! Aloooooo ! "Hee heh efendim" diye uyanıverdim 7 saniyeilk rüyamdan.. Uyanıkken gördüğüm bu kaçıncı rüya sayamadım. Her fırsatta göreceğim rüyalarım.. Görüp görebileceğim hayallerimden şunu anladım. Sadece Hayal Et!
Eğlenceli vakit geçirmek hoş, güzel ve yorucu... Geçen haftanın galibi olan Kayınpeder'imin bana verdiği tavla dersinden sonra bu hafta yenicektim sizi İlhan Bey! Her zaman ki balkonda her zaman ki masa da şeffaf tavana vuran Yağmur damlaların sesi gerilimi iyice arttırmıştı. Üşünülünce açılan Ufo'dan sigaramın dumanına kadar hissediliyordu . Bi hışımla oturulan masada sonuç hüsran değil tabi ki 5'er oyundan başlayan rekabet 1-1 berabere bitti ve dostluk kazandı. "İlhannnnnnnn Serhattttttt hadi yemeğeeeee!" Yemek vakti gelmişti. O an anladım ikinci bir ailemin olduğunu...
Günü Geri Kalanı :
* 7 Bardak Çay / 1 Nescafe / Muzlu Rulo Pasta / Çikilotalı Cheesecake
* 190'ı geçkin Aöf Ara Sınav testi çıkmış sorular..
* Eve dönerken 250 gr. ' a yakın üzerimden çıkan yağmur suyu..
Düğün DJ - Düğün'ünüz için bir müzisyen mi arıyorsunuz?
Düğün Dj Düğün Orkestrası Düğün Müzik Organizasyon ve Ses Işık Sistemleri Hizmetleri 2016-2017 Kampanyaları için hemen arayın Booking & Management: (+90) 531 221 8931 - (+90) 539 366 13 37 veya serdarogluserhat@gmail.com adresine mail atınız.
- Efendim ? 
