15 Mart 2012 Perşembe

Bazen Bir Kare Herşeyi Anlatır... 9.cu Ayımız Kutlu Olsun Aşkım..






9.cu ayımız kutlu olsun canım sevgilim...

Nice 9 aylara....

Benim Canım Sevgilim!..

Seni Seviyorum..

İyi ki varsın.. İyi ki benimlesin...

Serhat Serdaroğlu & Yağmur Özkök

2 Mart 2012 Cuma

Yağmur'dan Kaçarken Doluya Tutulmak :)

Aşkımmmmm Yağmur'um... Esmer'imm..
Bunu okuyunca ne yapıcagını inan bilmiyorum :) Beni peşinden kosturdun alacagın olsun! Burdan Turk toplumuna sesleniyorum lutfen sevdiginize, sevginize aci cektirmeyin yoksa bizim gibi mutlu olamazsiniz. Sen benim için öyle bir şeysin ki ;

Uykuda görülecek bir rüya olsan uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir "şey"din... Seni gözlerinden, üç ırmağın birleştiği yerden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki, bir dağdan aşağı iniyoruz ve dünyada iki kişilik türkü kalmış onu söylüyoruz. Öyle bir "şey"sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem, dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok. Bugünden yarına ne kalır bilmem amam sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi.

Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak...

Kim ne derse desin dönmeye niyetim yok. Bir kentin ortasında tek başına kalsam da çığlık çığlığa bagırarak söylerim seni sevdigimi. Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni. Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağaç gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile. Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir "şey"sin sen.

Seni Seviyorum Canım Aşkımmmmm !

Sedef Çiçeği

Mahkeme salonunda, seksen yaşlarındaki yaşlı çifrin durumu içler acısıydı. Adam inatçı bakışlarla, suskun ninenin ağlamaktan iyce çukurlaşmış gözlerini ve bıkkın bakışlarını süzüyordu..

Hakim tok sesiyle, yaşlı kadına:”Anlat teyze, neden boşanmak istiyorsun?”

Yaşlı kadın,derin bir nefes çektikten sonra baş örtüsüyle ağzını aralayıp, kısılmış sesiyle konuşmaya başaladı:

“Bu adam yetti gayri,50 yıldır bezdirdi hayattan…”

Sonra uzunca bir sessizlik hakim oldu, mahkeme salonunda…

Sessizlik, bu tür haberleri her gün menşet yapan gazatecilerden birinin flaşıyla bozuldu…Kim bilir nasıl bir manşet atacaklardı, yaşanmış 50 yılın ardından? Çok sayıda gazateci izliyordu davayı…Kadın neler diyecekti? Herhes, onu dinliyordu…Yaşlı kadının gözleri doldu ve devem etti:

“Bizim bir sedef çiçeği vardı, çok sevdiğim…O bilmez…50 yıl önceydi…O çiçeği, bana verdiği çiçekler arasından kopardığım bir yaprağı tohumlamıştı, öyle büyüttüm…yavrumuz olmadı, onu yavrum bildim. Bir süre sonra çiçek kurumaya başladı.O zaman adak adadım. Her gece güneş doğmadan önce, bir tas suyla suluyacağım onu diye…İyi gelirmiş derlerdi…50 yıl oldu, bu adam bir gece kalkıp bir kerede bu çiçeği ben sulayayım demedi.

Taa ki geçen geceye kadar…O gece takatim kesilmiş uyuyakalmıştım…Ben, böyle bir adamla 50 yıl geçirdim..Hayatımı, umudumu, her şeyimi verdim.Onda hiçbir şey görmedim….Bir kerecik olsun, benim bildiğim görevlerden birisini yapmasını bekledim. Onsuz daha iyiyim, yemin ederim.’

Hakim yaşlı adama dönerek:”diyaceğin bir şey var mı, baba?” dedi.

Yaşlı adam bastonla zor yürüdüğü kürsüye,o ana kadar suçlanmış olmanın utangaçlığını hissettiren yüz ifadesiyele, hakime yöneldi. Tane tane konuştu :

“Askerliği Reis-i cumhur köşkünde bahçivan olarak yaptım. O behçenin, görkemli görünümüyle büyümesi için emeklerimi verdim. Fadime’mi de..Sedefleri de…O na en güzel çiçeklerden buketler verdim..ilk evlendiğimiz günlerin birinde, boyun ağrısı nedeniyle, onu hekime götürdüm. Hekim çok uzun süre uyumadan yatarsa, boynundaki kireç sertlerşir, kötüleşir dedi. Her gece uykusunu bölüp uyansın, gezinsin dedi. Hekimi pek dinlemedi bizim hatun…Lafım geçmedi…O günler de bu çiçekte kurumaya yüz tuttu…

Ben ona: “Gece çiçek sularsan geçer”,dedim…Adak dilettim.. Her gece onu uyandırdım onu seyrettim. O sevdiğim kadını, yavrusu bildiği çiçekleri sularken seyrettim… Her gece, o çiçek ben oldum sanki…dedi adam…O yaştaki bir adamdan beklenmeyecek ifadelerle…

“Her gece, o yattıktan sonra uyandım. Saksıdaki suyu boşalttım. Sedef gece sulanmayı sevmez hakim bey…Geçen gece de…Yaşlılık…Ben de uyanamadım...Uyandıramadım…

Çiçek susuz kalırdı ama kadınımın boynu yine azabilrdi…Suçlandım…Sesimi çıkartmadım…

O anda gazateciler dahil, mahkeme salonunda ki herkes ağlıyordu…Sevgide cömert ama sevdiklerimizi kırmada oldukça cimri olalım…


Cem Adrian & - Yağmur ile Serhat & Yağmur

1 Mart 2012 Perşembe

Bi Hikaye..

Aynı sokakta oturuyorduk. Her gün bir kızla geliyordu .Adı esrarengizdi, herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi. Fakat kimse gerçeği bilmezdi.. Mahallenin kızları hayrandı ona. Bense nefret ederdim. Hiç kimseyle konuşmaz. Sadece gelir geçerdi.
Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana gülümsedi. şaşırdım. Ama yine de onu sevmiyordum. Fakat o çok farklıydı.Gece boyunca lambası yanardı. Uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde her şeyiyle ilgileniyordum. Yavaş, yavaş onu gözlemeye başladım. O an anladım ki, Ona karsı hissettiğim şey sevgiymiş. Artık O eve gelmeden uyuyamıyordum. Yanına gelen kızları kıskanırdım. Herkes onun kötü olduğunu söyleyince. Hep onu savunurdum. Onunla karşılaşmak için kapıda dururdum. 
Onu yine yolda gördüm. Bana göz kırptı. Yanımdan geçerken onu çağırdım. "Acelem var Küçüğüm" dedi. Bana aramızdaki yaş farkını hatırlatmıştı, eve gidip ağladım. Karar verdim Ona aşkımı ilan edecektim. Yolunu gözledim. Bir gün onu gelirken gördüm. Peşine düştüm o eve girdi. Biraz bekleyip kapıyı çaldım. Açtı "Ne var Küçüğüm" dedi. "Seni Seviyorum" dedim. Gülümsedi "Evet" dedi. "Ne evet" dedim. Konuşmadı. Koşarak dışarı çıktım. Bir ay boyunca evden çıkmadım.
Bir gün kızlarla konuşurken. Ambulans geldi onun evine girdi. Sedye ile onu dışarı çıkardılar. Önümüzden geçerken. '"Ben de seni Küçüğüm" dedi. Kıpkırmızı oldum herkes bana bakıyordu. Ağlayarak koşmaya başladım. Aksama kadar sokakta gezdim. Göz yaşlarım durmadan akıyordu. Sonra eve geldim. Annemler ondan bahsediyorlardı. Sevdiği bir kız varmış. Ailesi evlenmesine izin vermeyince kız evden kaçmış. Sokak serserileri onu öldürmüş. Eve getirdiği kızlar evi olmayan kızlarmış. Kimi sevdiyse ölmüş. Çok sevip acı çekmiş. İntihar edip hastaneyi aramış. Polisler evin duvarında "Küçüğüm"  yazısını bulmuşlar. "KÜÇÜĞÜM SEN DE ÖLME" yazıyormuş. "Ben de seni sevdim, sevdiklerim gibi sen de ölme diye ben öldüm KÜÇÜĞÜM" 



Cem Adrian - Ben Varım








Aşkım bizden başka kimse girmez merak etme :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Düğün DJ - Düğün'ünüz için bir müzisyen mi arıyorsunuz?

Düğün Dj Düğün Orkestrası Düğün Müzik Organizasyon ve Ses Işık Sistemleri Hizmetleri 2016-2017 Kampanyaları için hemen arayın Booking & Management: (+90) 531 221 8931 - (+90) 539 366 13 37 veya serdarogluserhat@gmail.com adresine mail atınız.

Tek kişilik orkestra Düğün DJ hemen http://dugundjhizmetiorganizasyon.blogspot.com/ adresine tıklayın!

Hadi durma yaz...